Dayanıklılık İçin Tasarlandı: Timken Demiryolu Teknolojileri Her Yeni Zorluk İçin Çözüm Üretiyor

Tüm ulaşım alanları gelişmeye devam ederken demiryolu, kargo ve yolcuları karada uzun mesafeler arasında taşımak için enerji açısından en verimli yol olmaya devam ediyor. Uluslararası Enerji Ajansına göre, tüm küresel yolcu ve yük taşımacılığı 2050 yılına kadar iki katından fazla olacak. Demiryolu, bu büyümeye eşlik etmesi beklenen yüksek enerji taleplerinin azaltılmasında etkili olacak.

200 yıllık sektördeki tedarikçiler, demiryolunu modern ulaşımın en sürdürülebilir modu olarak tutmak için ne yapabilir? Timken’de demiryolu baş mühendisi Steve Brister’a göre, yapılabilecek çok şey var. 23 yıllık kariyerini demiryolu sektöründe Timken ile çalışarak geçiren Brister, “Herkes mevcut ekipman tasarımlarıyla daha fazlasını yapmaya ve daha iyi çalışma süresi ve yeniden kullanılabilirlik için ilerlemeler sağlamaya çalışıyor” diyor. “Çölde dünyanın en ağır yüklerini taşıyan rulmanlar tasarlamaktan, yılda binlerce galon yakıt tasarrufu sağlayan, esasen sıfır torklu Timken^® EcoTurn® sızdırmazlık elemanını geliştirmeye kadar, odak noktamız müşteri zorluklarını çözmektir. Bu gerçekten heyecan verici bir şey. İleriye yönelik ciddi potansiyel görüyoruz. ”

Bir klasiği rafine etmek: Timken^® AP™ rulman geliştirmeleri sürekli verimlilik sağlar

Timken ray teknolojisinin merkez üssünde Timken^® AP™ entegre rulman tertibatı bulunur. AP rulmanlar ilk olarak 1954’te, düz rulmanın aşırı ısındığı ve geniş dingil hasarına veya en kötü durumda trenin raydan çıkmasına neden olduğu, tehlikeli ve pahalı “sıcak kutular” sorununu çözmek için piyasaya sürüldü.

Timken AP rulman tasarımı, sıcak kutulardan kaynaklanan erken arızaları neredeyse ortadan kaldırdı. O zamandan beri de bir endüstri standardı olarak kaldı. Seriye yeni nesil Timken^® AP-2™ rulmanın eklenmesi de dahil olmak üzere sürekli tasarım iyileştirmeleri, müşterilerin yakıt ekonomisini artırmalarına, yolcu ve yük motorlarının hız sınırlarını zorlamalarına, vagonların yük kapasitesini artırmalarına ve ve sürekli tren bakımını gerçekleştirmek için gereken süreyi ve çabayı azaltmalarına yardımcı oldu.

Brister, tasarım iyileştirmelerinin müşteri odaklı olduğunu ve genellikle ürün tasarımı, test, servis ve satışın tüm yönlerinde çalışan Timken mühendisleri arasındaki geri bildirim döngüsü aracılığıyla belirlendiğini belirtiyor. Örneğin ağır yük taşımacılığı için son zamanlarda gelişmiş bir AP rulmanının geliştirilmesi, Timken satış ve servis mühendislerinin yeni yük işletme eğilimlerini gözlemlemelerinin doğrudan bir sonucuydu.

Steve, “Avustralyalı maden işletmecileri kendi devasa demiryolu filolarına sahipler ve bakımlarını yapıyorlar” diyor. “Zamanla yükleri ağırlaştı ve aksları ve rulmanları, orijinal yük taşıma kapasitelerinin ötesine itti. Bu da daha fazla arızaya ve bakım sorunlarına yol açtı.”

Satış ve servis mühendisleri, sorunları ürün ve uygulama mühendisliği alanındaki çalışma arkadaşlarına bildirdi. “Tüm bilgimizi rulmanlarda iç geometrileri optimize etmek, uygun yağlama ve gelişmiş sızdırmazlık sağlamak için kullanarak yük kapasitesini artıran, ancak yine de vagonun altındaki mevcut alana uyan, gücü yoğun bir rulman ürettik. Operatörler artık başka bir ekipmanı değiştirmek zorunda kalmadan beş metrik tonluk dingil yük kapasitesi ekleyebiliyor. Bu, ağır yük taşıyıcıları için yeni bir endüstri standardı.”

Dünyanın En Büyük Robotları
2.4 kilometre uzunluğundaki Timken^® rulman donanımlı AutoHaul otonom trenleri, dünyanın en büyük robotlarıdır.

Verimlilik üzerinde global etki, her seferinde bir tren

Timken demiryolu çözümleri, dünya çapındaki uygulama çeşitliliğini ve toplumsal eğilimleri karşılamak için gelişmeye devam ediyor. İster insan, ister yük taşımacılığı olsun, demiryolu operatörlerinin tümü zamandan, paradan ve çevreden tasarruf etmeye öncelik verir.

Hindistan, yolcu treni filosunu modernize etmeye çalışırken, Timken mühendisleri, Hindistan Demiryolları ile, ısı yüksek nem, ısı üretimi, düşük tork ve kirlilikle ilgili zorlukların üstesinden gelmek için Uluslararası Demiryolları Birliği (UIC) tarafından belirlenen standartları karşılayan ray rulmanları üzerinde çalışıyor. Diğer taraftan, Timken kuzey İsveç’te yük trenlerinde kullanıldı ve ayrıca Rusya’nın tüm yük vagonu filosunun yükseltilmesine yardımcı olmak için vagon üreticileriyle işbirliği yapıyor. Brister, “Yalnızca bölgesel iklimdeki farklılıklar; tek bir trenin bunaltıcı ve ardından dondurucu koşullarda seyahat etmesi, sorunları çözmeye devam etmemiz için yeterli bir sebep” diyor.

Avustralya’ya dönersek, Timken mühendisleri demiryolunda yeni bir adım değişikliğine uyum sağlıyor: Robotlar. Global madencilik şirketi Rio Tinto, 2019’da burada dünyanın ilk tam otonom, ağır mesafeli uzun mesafe demiryolu ağını açtı. Tüm sürücüsüz AutoHaul™ yük trenleri, Batı Avustralya’nın uzak Pilbara bölgesi üzerinden 16 madenden iki limana demir cevheri taşımak için Timken AP rulmanlarına güveniyor.

Rio Tinto, operasyonun ilk altı haftasında AutoHaul’un ortalama hızları yüzde beş ila altı oranında artırmaya yardımcı olduğunu bildirdi. 2019’da otonom demiryolu ağı, Rio Tinto’nun madencilik kapasitesini 10 milyon ton artırdı.

Brister, “Bu, global demiryolu taşımacılığı sektörü için büyük bir kilometre taşı” diyor. “Otonom trenler daha hızlı teslimat çevrim süreleri sağlıyor ve dünyanın en ağır yüklerini taşıyor. Yeni bir verimlilik türü için tasarım yapıyoruz ve rulmanlarımızın bu zorlu çalışma gereksinimlerine dayanabileceği ve beklenmedik arıza sürelerini azaltabileceği kanıtlandı. Demiryolu müşterilerimiz mümkün olanın sınırlarını zorlarken, her zaman yaptığımız gibi, biz de onlarla birlikte yenilik yapmaya devam edeceğiz.”

Timken uzmanlığının demiryolu sektörünü nasıl desteklediği hakkında daha fazla ayrıntı için buraya tıklayın.

Published: 2021/11/19