Rulman Çelik Mikroyapıların İncelenmesi

Mohan Paladugu hakkında
The Timken Company’de malzeme uzmanı olarak görev yapan Mohan Paladugu, malzemelerin farklı mikroyapısal bileşenlerinin nasıl oluştuğunu ve farklı üretim ve uygulama koşullarında nasıl işlediğini araştırıyor. Çalışmaları, ürün güvenilirliğini ve maliyetini iyileştirmeye yönelik yeni kavramların temelini oluşturuyor. Malzeme mikroyapısı ve performansı konusunda uzman olan Paladugu, çalışmalarının sonuçlarını kapsamlı bir şekilde yayımladı.

Mohan’ı LinkedIn’de takip edin
Mohan’ın ORCID ile ilgili araştırmaları hakkında daha fazla bilgi edinin

Rulmanlar çok çeşitli sektörlerde kullanan döner makinelerin performansı açısından büyük önem arz eder. The Timken Company, rüzgar enerjisi, mobil ve proses sektörleri gibi zorlu uygulamalarda yüksek güvenilirlik sunan rulmanlar tasarlar ve üretir. Ürünlerimizin söz konusu büyüyen pazarlarda sergilediği performans düzeyine yönelik anlayışımızı sürekli olarak iyileştirmek adına çaba sarf ediyoruz.

Örneğin son on yıl içinde bazı rüzgar türbini rulmanlarında, rulman yataklarındaki beyaz aşındırma çatlakları (WEC’ler) oluşumuna bağlı erken dönem hasar tespit edildi. WEC’ler, adını optik mikroskop altında görülen beyaz çatlak yapıdan alan ve rulmanlarda tespit edilen bir hasar türüdür. WEC süreci genellikle kanal yollarında gerçekleşen beklenmedik pullanma ve dökülme sürecinden önce gerçekleşir. Ancak Timken rulmanların, malzeme özellikleri sayesinde bu tür hasarlara karşı dayanıklı olduğu ve daha uzun kullanım ömrü sunduğu bilinmektedir. Çelik malzemelerimizin ve ilgili metalurjik süreçlerimizin daha yüksek ürün güvenilirliği sunduğunu biliyoruz, ancak bu temel mekanizmalar nelerdir?

Metalurji Timken’de temel bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenle konuyu daha kapsamlı şekilde ele almaya ve bu üstün malzeme performansının mekanizmalarını belirlemeye karar verdik. Bu kapsamda farklı malzemeleri, ısıl işlemleri ve mikro yapıları laboratuvar ortamında ömür testine tabi tuttuk ve performans faktörünün ısıl işlem parametrelerimizle (özellikle ısıl işlem sırasında çeliğe ne düzeyde karbon uygulandığına yönelik) yakından ilgili olduğunu tespit ettik.

Atom seviyesindeki mekanizmaları daha iyi anlamak için çelik malzemeler ile ilgili olarakyerinde çalışmalar yürütüldü” ve bu süreç ısıl işlem ve çekme yükü sırasında yüksek enerjili X-ışınları kullanılarak gerçekleştirildi. Isıl işlem ve yükleme ve boşaltma sırasında rulman çeliğinde atomik düzenlemenin nasıl değiştiğini incelemek için Birleşik Krallık’taki araştırmacılarla çalıştım.

Isıl işlem sırasında yerinde yapılan çalışmalar, rulman çeliğinde güçlendirme fazlarının (martenzit veya beynit) nasıl oluştuğuna ve bu fazların yüksek sıcaklıklara nasıl tepki verdiğine dair bilgiler sağladı. Ek olarak çalışmamız sırasında, yerinde uygulanan senkrotron x-ışını kırınımı kullanarak beynit ve martenzit mikroyapıların yük tepkilerini (eşit miktarda tutulan ostenit ile) karşılaştırmaya odaklandık.

Bulgularımız, ana güçlendirme fazlarının (martenzit/beynit) atom kafes özelliklerinin, mekanik yük altında mikroyapının kararlılığını belirlediğini göstermektedir. Ayrıca güçlendirme fazının atom kafesinde tutulan karbon miktarının ve buna bağlı kafes distorsiyonunun, rulman çeliğinin güvenilirliğinde kilit rol oynadığı anlaşılmıştır. Dahili rulman ömrü testi sonuçlarımız da söz konusu ilişkileri desteklemektedir.

Bu mekanizmaları anlamak, farklı çelik mikroyapıların belirli bir uygulamada nasıl ve neden farklı performans gösterdiğini ortaya koyarak ürün bilgimizi derinleştirmektedir. Ürünlerimizi uygulama gereksinimleri uyarınca daha yüksek kullanım ömrü ve maliyet tasarrufu sunacak şekilde geliştirmek için bu bilgileri kullanabiliriz.

Makalelerin tamamını buradan okuyun:

Comparative micromechanics assessment of high-carbon martensite/bainite bearing steel microstructures using in-situ synchrotron X-ray diffraction

In-situ synchrotron X-ray diffraction during quenching and tempering of SAE 52100 steel